Değerli Ankara´ya gönderdiğimiz Vekillerimiz,
Allah rızasını kazanma mülahazasından başka bir niyeti olmayan bir vatandaş olarak- sizlere memleketim Mardin’in YEŞİLLİ ilçesi için eğitim, sağlık, sosyal-kültürel yaşantı, ulaşım ve sporla ilgili müşahedelerimi arz etmek istiyorum.
Yeşilli ilçesinde bir kast sistemi ve eğitimsizlik görmekteyiz. Bizler iyi biliyoruz ki eğitimin olmadığı yerde irfanın olmayacağı, irfanın olmayacağı yerlerde de cahilliğin baş göstereceğidir. İlçemizde gençlerin eğitimi üzerine kafa yoran ve bunun için modern dünyayı takip eden bir belediyecilik zihniyeti olmadığından dolayı eğitim alanında ilçemiz bırakın yerinde saymayı gerileme göstermiştir. Belediyemizde gelecek seçim kaygılarından dolayı kendi yandaşlarını memnun etme yandaş olmayanları ötekileştirme ve onlara ilişmeme mantığı hüküm sürmektedir bu da belediyemizde bir kast sistemini oluşturmuş ve olan iki kavga arasında kalan terü taze çocuklarla gençlere olmuştur.
Belediye ufak tefek köksüz çalışmalar yapmaktadır. Mesela yıllar sonra başka bir belediye zihniyeti tarafında yıkılabilecek plansız duvarlar, altyapısız parke yollar ve yer yer genişliği 15 cm yi geçmeyen kaldırımlar ve buna benzer bir çok geçici, köksüz, dallanıp budaklanamayacak belki samimi belki samimi olmayan çalışmalar. Bu tarz çalışmalar genelde geleceği görmeyen ve esas hizmet etmesi gereken alanı bilmeyen bir basiretsizliğin belirtisidir.
Mesela İlçemizde temel bir gereksinim olan ulaşımın hala eski usullere göre yapılıyor olması. Yeşilli’den Mardin’e 10 km’lik yolu gitmek için en az- mübalağasız söylüyorum- üç saat beklersiniz. Dolmuş doldu mu kalkar dolmadı mı kalmaz. Oluşturulan bu sistem şoförlerin lehine vatandaşın aleyhine olmaktadır dolayısıyla zaruri bir ihtiyaç olan ulaşımın aksaması vatandaşın işlerini aksattığı için halkı memnuniyetsiz kılmaktadır. Biz istiyoruz ki ulaşım modern dünyada nasıl ise biz de de öyle olsun. Hiç olmazsa kalkış saati belli olan bir ulaşım sisteminin olması.
İlçemizde planlı olarak mahallelerin ihtiyacını karşılayacak tek bir çocuk oyun alanı yoktur. Dolayısıyla çocuklar dışarıda, caddede tabiri caizse orada burada oynamaktadır. Salıncakta sallanamadan, kaydırakta kayamadan çocukluğunu bitiren ergenler var ve bu durum hala devam ediyor. Çocuklarımıza belediyemizden Luna Park istemiyoruz sadece bir tahterevalli, bir salıncak ve bir kaydırak istiyoruz. Bunu anlatamadık onlara.
Gençlerimizin, bilgili, tecrübeli ve yaşam tarzı itibariyle örnek insanlarla buluşabilecekleri ve sohbetlerinden feyz alacakları, tecrübelerinden faydalanacakları, oturup gezete, kitap okuyacakları ve kontrollü bir şekillde internete girip kültürel araştırmalar yapacakları sosyal bir platformları yoktur. Biz modern devasa bir kültür merkezi istemiyoruz. 250 TL ye kiralanabilecek ve halkın hizmetine sunulabilecek bir kültür evi istiyoruz. Bu gerçekleşmediği zaman gençler ve genç olmaya namzet çocuklar internet kafelerde, bilardo salonlarında sigara dumanları içinde vakitlerini ziyan etmekte ve zamanla zihinsel olarak da hezeyan yaşamaktadırlar. Bu kontrolsüz durum kötü alışkanlıklar edinmelerine ve dolayısıyla aileleriyle ciddi manada sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.
Ayrıca gayri istitradı arz edeyim. Yeşilli ilçesinin gümbür gümbür gece gündüz kültürel aktivitelerle kutlanan uluslararası bir kiraz festivalimiz vardı; fakat belediyemiz onu da kaldırdı ve yıllarca kutlamadı sadece geçen sene 23 Nisan havasında gecen basit bir kutlama yaptı. Halbuki eski yönetim zamanında yapılan kiraz festivaliyle, bırakın Yeşilli ilçesini O zamanlar bir kez olsun böyle aktivitelerle televizyona çıkmamış olan Mardin ilinin ilk tanıtımı yapılmıştı.
İlçemizde spora hiç değer verilmemekte, hatta spor fuzuli bir uğraşmış gibi görülmektedir. Gençlerimizi sporla haşir neşir edecek sporu sevdirecek spor günlerinin yapılması gerekmektedir. Bizler Şaşalı şeyler istemiyoruz. Mesela belediyemiz sporun ne kadar faydalı ne kadar gerekli olduğunu anlatmak için sembolik manada, halkla beraber belediye başkanı ve kanaat önderleri eşofmanlarını giyip bir yürüyüş yapabilir. Ciddi mana da sistematik futbol, voleybol, basketbol vb. turnuvalar düzenlenebilir. Kısaca sporun zaruri bir ihtiyaç olduğunu duyurmak ve spor yapmanın değil yapmamanın ayıp bir şey olduğunu ilan etmek gerekiyor.
Değerli Ankara´ya gönderdiğimiz Vekillerimiz, buradan sizlere naçizane anlatmaya çalıştığım belediyemizin sistematik, malumatlı, modern dünyayı takip ederek çalışmadığı, aksine ahbap çavuş ilişkileriyle iş yürütmeye çalıştığı, önemli günlerde afiş asıp gün kutlama işgüzarlığı yaptığıdır. Kendi içindeki problemlerini halledemeyen, işçilerinin alın teri karşılığını veremeyen bir belediye var. Düzenli bir oluşum yok kâğıtta kalan ama hiçbir faaliyet gösteremeyen birimler mevcut. Keşke belediyemize “Allah aşkına 10 yılda ne yaptın?” diye sorsak. Biliyoruz ki belediyemiz bize “Şu duvarları ördüm, yetmedi üstüne nahit taşı döşedim, taziye evi yaptım, bir kilometrelik yolu parke döşedim, şöyle ettim böyle ettim.” Diyecektir. Fakat elde ne var? Kalıcı izli ne yapmış? Hiçbir şey…
Biz istiyoruz ki yarına, koca çınarlara namzet fidanlar diksin. Eğitime önem verip gençlerimizi yarınımızın teminatı kılsın. Bizler altından yakuttan kaldırımlar, yollar yapsak ne çare. Onun üstünde yürüyen ayak cahilse ne altın kalır ne yakut; fakat yollar çamur, taşsa yürüyen ayak da bilge çavuşsa o taşı yakut, çamuru da altın yapmayı bilecektir. Taşı yakut, çamuru altın yapan bir nesil, spora da önem verir, kültür evleri de kurar, parklar bahçeler de inşa eder, gönül de yıkmaz, har vurup harman da savurmaz.
Yüksek sevgi ve saygılarımla… isimsizim